Tahtakuruları – Gregor Samsa’ya selamlarımla


Tahtakurusu, (Hemiptera) takımının Cimicidae familyasından böceklerin ortak adıdır.
Bunlar yalnızca memelilerden ve kuşlardan kan emerler.
Kan emmek için geceleri konukçularına yanaşırlar.
Diğer zamanlarda ışıktan korunmuş yerlerde saklanırlar.
Başlangıçta yarasa paraziti olduğu varsayılan bu hayvanların, mağara devrinden sonra insan paraziti olduğu düşünülmektedir.
Wikipedia’nın Tahtakurusu tanımı böyle…

Bir de Kafka’nın Dönüşüm’ü var Almanca özgün adı ile Die Verwandlung. Franz Kafka’nın uzun öyküsü. Gregor Samsa’nın bir böcekle olan dönüşüm hikâyesi. Ya da bir böceğin bir uzun öykünün başkahramanına dönüşmesinin hikâyesi…

İlginç değil mi? Her dönüştüğümüz şey aslında bize dönüşen başka bir yaratık aynı zamanda.
Evimi tahtakuruları bastı. Yine.:)
Yüksek tavanlı olduğu için çok sevsek de eski evlerin dikenine katlanmak böyle bir şey olsa gerek.
Ama Seviyorum ben tahtakurularıMı. Evet ilaçlayıp ölmelerine sebep verdik ama seviyorum.

Kapının ucundan yatağın altından kapının açılıp içeri kimin gireceğine bakan tahtakurularıMın öyküsü aynı zamanda Gregor Samsa’nın yaşadıklarıyla birebir örtüşüyor. Bu yüzdendir ki önce tahtakurularının tanımını yaptık sonra Gregor Samsa’nın.

Aslında tanım oldukça açık. Küçük 5 mm’lik hayvancıkların metrelerce uzunluktaki ve kilolarca koca koca insanlarla aynı duygu durumu yaşayabilmeleri üzerine kurulu sosyal hayatımız var. İnsani ve hayvani, eril duygularla korunaklı yerlerde saklanmak , Kan emmek  size de tanıdık gelmiyor mu?

Tahtakuruları ile insanların en büyük farkı birinin konuşabiliyor olması ama diğerinin konuşabileMEMEsi mi acaba sadece?

Dönüşüyoruz sürekli. Değişiyoruz vede. Giderek tahtakurularına dönüşüyoruz. DönüşüyorSUNUZ. Belirli bir süre tahtakurularıyla yaşadıktan sonra sizin de artık tahtakurusu cemaatine mensup olduğunuzu düşünmeye başlayabilir etrafınızdakiler.

Tahtakurusu cemaati içerisinde kan emmekten vaz geçtiğiniz için dışlanabilir. Ama kan emdiğiniz söylentisi ile evsahibinizi size karşı kışkırtabilirler. Zira siz artık bir tahtakurususunuzdur. Gregor Samsa’nın böceklik halini kendisinin bile anlayamadığı bir içtenlikle kabul ettiği gibi siz de tahtakurusu olma durumunuzu içselleştirmişsinizdir.

Hikayenin kısası bizler tahtakurusulaştırılıyoruz. Ve tahtakuruları da bizleştiriliyorlar

Bazen Osman Hayal’in bir güvenlik kamerasından yıllar sonra çıkmasını sağlıyor o tahtakuruları. Bazen demediğinizi dedirtmiş gibi gazete manşetlerine taşıyor… Bazen de benim evin zemininden…

“Biz”i bizleştiriyorlar. Farkında mısınız?


Yorum bırakın